Felemenkçe

Ik heb dit jasje gisteren naar jullie door gestuurd. Maar Margriet is veranderd van mening. Ze wil het beleg mouw niet in sc stof maar in cs stof. Ik weet niet of je het jasje al gesneden hebt. Graag dan alleen het mouw beleg opnieuw snijden in de gele stof niet in grijs. Rest jasje mag zo blijven.
Ik hoop dat het zo duidelijk is. Tekening die ik nu stuur zo moet het worden.

Sorry voor verwarring.

Türkçe

Sana tahrik dün Ceket bana. Ama Daisy fikrimi değiştirdi. O madde içinde ama sc cs toz değil kuşatma tankını istiyor. Zaten, ceketinizi verdiyseniz bilmiyorum. basitçe gibi yeniden kesme gri sarı bir madde halinde manşon dolgular. Dinlenme ceket öyle kalmalıdır.
Bu kadar açıktır umuyoruz. Olması gerektiği gibi şimdi göndermek Çizim.

Karışıklık için üzgünüm.

(5000 karakter kaldı)
Felemenkçe
Türkçe

İçindekiler

alleen
caddeler, kendin, sadece
beleg
belge, kanıt, kuşatma, proof
blijven
kalmak, kalmasını
cs
perşembe, sıkma
dat
şimdi bu, verilen, verir
de
arasında, of
die
die
, ki, ölmek
dit
adı geçen, bu, gün, orada, senin
door
kapı
duidelijk
açık, berrak
gele
jeller
gesneden
dilimlenmiş, kesim
gestuurd
gönderilen, iletilen
gisteren
dün
graag
gibi, ıçin keen, memnuniyetle
grijs
gri , gri
heb
do, ibraniler, var
hebt
asansörler, hast, iptal, var, yükseltmeler
hoop
çember, kasnak, umut
ik
ben, çıkarmak
in
ın, içinde
is
olduğu, olduğunu
jasje
ceket
je
ben, ıs ıt, sen
jullie
sen, size
maar
ama, ancak, öldürmek, sadece, tanım:
mag
bunun gibi, gibi, seviyor
mening
anlam, beyin zarları, cümle, duyu, görüş, meninges
moet
should, şart, zorundadır
mouw
mouw , kol
naar
ıçin, için, karşı, nar
niet
değil, perçin
nu
değil, şimdi
of
arasında
opnieuw
tekrar, yine
rest
dinlenme, gerisi
snijden
kesim
sorry
afedersiniz, üzgünüm
stof
kuma, kumaş, maddeler, toz
stuur
direksiyon, gidon, gönder
tekening
çekme, çizim
van
gönderen, kamyonet, of
veranderd
değişiklik, değişim, değişti
verwarring
karışıklık
voor
ıçin, için, nedeniyle, önünde
weet
are, bilmek, do
wil
ırade, irade
worden
been, oldu, olmak, olmuştur
ze
vox, z
zo
böylece, so
ama
maar
bana
mij
bir
degene, een, eentje
bu
aanwezig, degenen, deze, dıt, diegene, diegenen, dit, hiermee, hierop, ındienen, indienen, presenteren, tegenwoordige
ceket
jas, joppe, kapstok, vacht
cs
doorl
dinlenme
recreezi, rusten, rustpauze, rustpunt, uitrusten
dolgular
vullingen, vulstoffen
gibi
alsof, asare, bevalt, dergelıjke, graag, zoals
gri
grauw, grıjs, grij, grijs, grijze
halinde
ingeval
istiyor
wıl
kadar
evenveel, totdat, zover
kesme
nijp, onderbr, onderbreken, snij, splitsing
madde
bijzin, hoofdzaak, lidwoord, spullen, substantie, terzake, zake
o
daaraan, daaruıt, daaruit, dıe, eraan, ermee, ernaar, ervan, hıj, hij, opdat
tahrik
gedreven
toz
afstoffen, huisstof, melkpoeder, poeder, stof, stofkap, stuiven
yeniden
gereorganiseerd, hergebruik, herlaad, herstructu
zaten
alvast, maargoed, reeds, zowiezo

Son çeviriler

devamını göster›
ADS - REKLAMLAR
İletişim E-mail:
Kullanım SözleşmesiSitene Ekle