Felemenkçe

emasha: Je hoeft mij niet te vertellen dat ik er raar, vreemd en apart uitzie want dat weet ik we. Als ik op straat loop in Antwerpen word ik ook altijd nagekeken en vreemd aangestaard. Mensen vermijden mij vanwege mijn aparte uiterlijk, dat terwijl ik toch een lieve dame ben. Zou jij alleen met me neuken of zou je ook iets op kunnen bouwen met me denk je ?

Türkçe

emasha: Ben, tuhaf tuhaf ve birbirinden ben biliyorum çünkü bakmak bana söylemek zorunda değilsiniz. Ben Antwerp sokakta yürürken Ben de her zaman kontrol ve merakla baktı duyuyorum. İnsanlar tatlı bir bayan olduğum sürece ki, çünkü benim ayrı bir görünüm beni kaçının. Sadece benimle fuck misiniz yoksa sizce benimle bir şey inşa etmek mümkün olacaktır?

(5000 karakter kaldı)
Felemenkçe
Türkçe

İçindekiler

alleen
caddeler, kendin, sadece
als
gibi, göre, ıf, olarak
altijd
hep, her zaman, tüm zaman
antwerpen
antwerp
apart
bir parça
aparte
ayrı, daireler, diğer, özel
ben
bant
bouwen
ınşa etmek, inşa etmek, yapı
dame
bayan, kadın
dat
şimdi bu, verilen, verir
denk
düşünme
een
a, bir, yanılmak


een
en
a, tr
er
onu
hoeft
do, gerek
iets
bir şey
ik
ben, çıkarmak
in
ın, içinde
je
ben, ıs ıt, sen
jij
sen, size, zij
kunnen
-ebilmek, can, kutu
lieve
hafif, sevgili
loop
döngü, kurs
me
bana, ben mi, beni
mensen
halk, ınsanlar, insanlar
met
bal likörü, bir araya geldi, ıle, ile
mij
bana, beni
mijn
benim
nagekeken
işaretli
neuken
kahretsin, sikme
niet
değil, perçin
of
arasında
ook
ayrıca, çok, olarak şey
op
açık, üzerinde
raar
garip
straat
sokak
te
sen, th
terwijl
ıken, iken, süre
toch
bununla birlikte, henüz, yine de
uiterlijk
görünüm, görünüş
vanwege
çünkü, nedeniyle, yüzünden
vermijden
bilmek, önlemek
vertellen
anlatmak, söylemek, tell, telling
vreemd
garip
want
istemek, istiyorum
weet
are, bilmek, do
word
kelime, sözcük
zou
-cekti, olur, voudrais, would
antwerp
antwerpenaar, antwerps
bakmak
aankijken, behartigen, bekijken, bezien, blik, gluren, kijk, kijken
bana
mij
bayan
dames, juf, juffrouw, mevr, mevrouw, mıssen, missen
ben
benen, ık, ik, ikben
beni
?te, mij
benim
mıjn, mijn, mijns
biliyorum
weten
bir
degene, een, eentje
dé
vlaardingen
her
elk, elkaar, elke, haar, ıeder, ıedere, ıederen, ieder, iedere, iederen, ledere, telkens
insanlar
inwoners, mensen
ki
waarmee
kontrol
aansturing, aanvinken, beheersing, bestu, besturen, checken, controleer, controlere, geruit
sadece
alleen, gewoon, juist, maar, slechts, uıtsluıtend, uitsluitend, zojuist, zomaar
tuhaf
bizar, spottende
ve
alsook
zaman
destijds, keer, maal, reistijd, termijn, tıjd, tıjde, tijd, tijde, tijds, toen, waarop, waneer, wanneer
zorunda
moeten

Son çeviriler

devamını göster›
İletişim E-mail:
Kullanım SözleşmesiSitene Ekle